Anasayfa > KONYA AVUKAT | MAKALELER > ANLAŞMALI BOŞANMA BİLİNMESİ GEREKENLER
Eşlerin karşılıklı olarak anlaşarak mahkemeye birlikte başvurması veya eşlerden birinin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesi halinde anlaşmalı boşanma davası söz konusu olur. Taraflar boşanma davası devam etmekte iken Sulh Sözleşmesini mahkemeye sunarak boşanma konusunda anlaştıklarını belirtebilirler. Anlaşmalı boşanma davası genellikle bir protokolün mahkemeye sunulmasıyla olur. Bu davada mahkeme, gerekli şartların var olup olmadığını araştırır ve gerekli görürse anlaşılan hususlarda değişiklik önerebilir. Değişiklik önerileri eşler tarafından kabul edilmedikçe anlaşmalı boşanma söz konusu olmaz. Davanın kabul ile sonuçlanabilmesi için tarafların boşanma, velayet, velayeti almayan tarafın çocukla kuracağı kişisel ilişki, nafaka ve tazminat konularında anlaşmaya varmış olmaları gereklidir. anlaşmalı boşanma davaları, şartlara uygun açılmış bir davanın varlığı halinde çok kısa sürede sonuçlanabilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk mahkemeleri davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakacaklardır.
Anlaşmalı boşanma davalarında yetkili mahkeme sorunu yaşanmamakta olup; genel yetkili mahkeme;
Ancak bahsedildiği üzere anlaşmalı boşanma davalarında protokol düzenlendiği için genel anlamda bir yetki sorunu yaşanmamaktadır.
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için kanun, bazı şartların ortaya çıkmasını şart koşmuştur. Bunlar:
1-Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gereklidir
Evlenme töreninden itibaren en az 1 yıl geçmeden anlaşmalı boşanma davası açmak mümkün değildir. Bu süreyi hakim re’sen gözetecektir.
2-Ya eşler davayı beraber açmalıdır ya da açılan davayı davalı eş kabul etmelidir
Birlikte başvuru halinde iki taraf da hem davacı hem davalı sıfatına sahip olurlar. Eşlerin önceden protokol yaparak anlaştıkları hususları ortaya koymaları yargılama sürecini oldukça kısaltmaktadır. Ancak protokolün mutlaka bir hukukçu tarafından hazırlanması, olası hak kayıplarını önleyecektir.
3-Hakim, tarafları dinler
Protokol ile dava açılmış olsa ve taraflar avukatlar tarafından temsil edilseler dahi hakim, tarafları bizzat dinleyecek ve anlaşmalı boşanma ile ilgili hususların iradelerine uygun olup olmadığını belirleyecektir. Zaruri bir düzenlemedir. Hakim, eşleri dinlemeden boşanmaya karar veremez.
4-Hakim, tarafların boşanmalarının mali sonuçlarına ve varsa çocukların durumuna ilişkin düzenlemeleri uygun bulmalıdır
Taraflar dilerlerse protokol ile dilerlerse mahkemede sözlü olarak anlaştıkları hususları ortaya koyarlar. Hakim bu anlaşmayı uygun bulmalıdır ya da uygun bulmadığı hususlarda yaptığı düzenlemeleri taraflar kabul etmelilerdir.
Anlaşmalı boşanma davalarında karşılaşılan temel sorun, düzenlenen protokolün içeriğinden kaynaklanmaktadır. Kanunun belirlediği kriterlere uygun olmayan protokoller ya anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüşmesine ya da davanın reddedilmesine neden olmaktadır.
Anlaşmalı boşanma davası ortalama 1-3 ay sürer. Ancak davanın açıldığı mahkemenin dosya yoğunluğu, davanın durumuna göre bu süre değişebilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davasını eşlerden herhangi biri mahkemeye başvurmak suretiyle açabilir. Bu konuda herhangi bir sınırlandırma söz konusu değildir.
Eşler protokolü mahkemeye sunarak anlaşmalı boşanma davasını açabilecekleri gibi eşlerden birinin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesiyle de anlaşmalı boşanma sağlanabilir.
Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların bir protokol hazırlayarak mahkemeye sunmaları davayı kısaltan ve belirginleştiren unsurlardandır. Hakim tarafların anlaştığı hususları bizzat uygulamak durumunda olmayıp, tarafların ve çocukların menfaatleri doğrultusunda gerekli gördüğü değişiklikleri yapma hakkına sahiptir. Tarafların bu değişiklikleri kabul etmelerinin sonucunda boşanmaya hükmolunur.
Anlaşmalı boşanma protokolünde; nafakaya, mal paylaşımına, eşyalara, velayete dair hususlar konusunda anlaşılması gerekmektedir. Bu hususların açık ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi ileride doğacak uyuşmazlıkların önüne geçilmesini sağlar. Nitekim protokolde yer almayan yahut bahsedilmeyen mal paylaşımı, nafaka, ziynet ve mehire dair unsurlara dair ileride uyuşmazlıklar doğabilmekte ve mahkemeye başvurulabilmektedir.
Anlaşmalı boşanma protokolü taraflarca hazırlanabilir ancak taraflar hukuk bilgileri olmadığı için protokolün hazırlanması sürecinde bazı konuları gözlerinden kaçırıp geri dönüşü olmayan hak kayıpları yaşayabilmektedirler. Bu sebeple mutlaka bir boşanma avukatından protokol hazırlanması konusunda yardım alınmasını tavsiye ederiz.
Taraflar velayet hususunda da tam bir uzlaşıya varmış olmalılardır. Ancak hakim çocuğun menfaati doğrultusunda protokolde velayet hususunda değişiklikte bulunabilir. Burada üstün olan çocuğun menfaati olduğu için hakimin takdir hakkı vardır. Tarafların hakimin velayet hususundaki değişikliğini kabul etmeleri halinde boşanmaya hükmolunur.
Anlaşmalı boşanma protokolünde taraflar nafaka hususunda anlaşmışlarsa nafakaya hükmolunacaktır. Ancak tarafların nafakadan açıkça vazgeçmiş olmaları yahut protokol gereği tarafların nafaka istenmediğinin anlaşılması halinde nafakaya hükmolunmaz. Anlaşmada kararlaştırılan hususlar sonrasında dava ile talep edilemeyeceklerdir. Nafaka talebinden açıkça vazgeçilmemişse yahut bu konuda haklar saklı tutulmuş ise sonrasında nafaka davası açılabilecektir.
İştirak nafakasından taraflar vazgeçse dahi dava konusu edilebilecek yahut sonrasında anlaşılan miktarın artırımı için dava açılabilecektir. Nitekim iştirak nafakası çocuk lehine hükmolunan bir nafaka olduğundan tarafların feragati geçerli olmayacaktır.
Öncelikle, anlaşmalı boşanma için mal rejiminin tasfiyesi yani mal paylaşımı zorunlu değildir. Bu hususta anlaşmadan da anlaşmalı boşanmak mümkündür. Eğer mal paylaşımı konusunda anlaşılamıyorsa, anlaşmalı boşanma davası kesinleştikten sonra mal rejiminin tasfiyesi için taraflardan birisi dava açabilir. Mahkeme, yargılama neticesinde mal paylaşımına ilişkin kararını verir.
Mal paylaşımının da dahil edildiği bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanacaksa, Yargıtay’ın aradığı ifadelere uygun bir metin hazırlanmalıdır. Aksi halde boşanma davasından sonra bir de mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava ile karşılaşmak söz konusu olabilir.
Ziynet eşyası kural olarak niteliği gereği kadına ait olarak kabul edilir. Eğer boşanma protokolü hazırlanırken kadın ziynet eşyalarından feragat ettiğini açıkça yahut sözleşmenin maddelerinden anlaşılabilir bir şekilde feragat etmiyorsa ileride açacağı ziynet eşyalarına dair alacak davası ile talepte bulunabilir.
Anlaşmalı boşanma avukatı olarak sizlere önerimiz; protokolün hazırlanması ve dava süreci aşamalarını bir avukat ile birlikte yürütmenizdir. Aksi takdirde protokolde kararlaştırılmayan hususlar, internetten alınarak hazırlanan genel geçer protokoller taraflara büyük ve geri dönülmez hak kayıpları yaşatacaktır.